WISC-4 Zeka Testi Nedir ve Kimlere Yapılır?
5 Ocak 2023
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
9 Ocak 2023
Çocukluk çağı travmaları, bireyin yetişkinliğinde görülebilecek etkilere neden olabilmektedir. Çocukluk döneminde yaşanan bu travmalar, çocuğun bilişsel, zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. İlerleyen dönemde ortaya çıkabilecek travma etkileri arasında depresyon, anksiyete, kendine zarar verme ve farklı sonuçlar yapılan araştırmalarda gözlemlenmiştir.
Bu nedenle erken yaşta çocukluk travmalarının ebeveynleri tarafından tespit edilip Çocuk ve Ergen Terapisi ile psikoterapi sürecine alınması gerekmektedir. Ancak birey bu travmalarını yetişkinlik döneminde fark ettiyse sürece Bireysel Terapi ile başlayabilir. Unutmayın, travmalarınızla mücadele edebilmeniz için hiçbir zaman geç değildir.
Çocukluk çağı travmaları nelerdir?
Çocuk istismarı dörde ayrılır, bunlar;
- Fiziksel istismar
- Cinsel istismar
- Duygusal istismar
- İhmal
olarak sıralanmaktadır. Çocukluk travmalarında fiziksel istismar; çocuğun bir yetişkin tarafından yaralanması veya zarar verilmesi veya kaza dışı yaralanması durumdur. Cinsel istismar ise çocuğun cinsel eğilim için istismar edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram dahilinde çocukla erotik anlamlara gelebilecek bir üslupla diyalog kurmak veya çocuğu cinsel içerikli görsel medyaya maruz bırakmak bu istismar türüne örnek olarak gösterilebilir. Duygusal istismar ise diğer istismar türleri ile beraber görülebilmektedir; en zor tespit edilen istismar çeşidi olan bu istismar türü çocuğun psikolojisinin bozulması sonucu meydana gelir. Duygusal istismar genellikle çocuğun tehdit edilmesi, küçük düşürücü ve aşağılacı şekilde hitap etme, seslenme, lakap takma gibi durumlarla meydana gelir. Son olarak ihmali tanımlayacak olursak; ebeveyn veya çocuğun bakımından her kim sorumlu ise, çocuğun bakımı için gereken gerekli yaşam koşullarından çocuğun mahrum bırakılma durumudur.
Çocukluk döneminde oluşan travmalar zamanında tespit edilip psikolojik destek ile giderilmezse yetişkinlik döneminde bireyin strese yol açan durumlara karşı duygusal tepkilerini yönetmesi oldukça zorlaşır. Çocuğun yaşadığı bu kötü anılar; çocuğun stres altındaki tepkilerinin değişmesine ve kontrol edememesine, hormonlarını ve sinir sistemini olumsuz yönde etkilemesine ilerleyen yaşlarında bunlarla mücadele etmesini zorlaştırır.
Çocukluk çağı travmalarının erişkinlikteki etkileri nelerdir?
Yapılan araştırmalara göre çocukluk döneminde yaşanan travmaların ilerleyen yaşlarda bireylerde etkileri şunlar olarak gözlemlenmiştir;
- Madde bağımlılığı
- Obsesif - kompulsif bozuluk
- Anksiyete
- Dürtüsellikte azalma
- Duyguları düzenlemede negatif etkilenme
- Özsaygının azalması
- Akademik başarıda düşüş
Yukarıdakiler çocukluk çağı travmalarının ektilerinden yalnızca bazılarıdır. Bunlarla berber çocuğun ve ilerleyen yaşlarında travmaya bağlı olarak sürekli stres altında olması astım, korner kalp rahatsızlığı, diyabet ve inme gibi sağlık sorunlarına da neden olabiliyor.
Çocukluk döneminde yaşanan travmaların etkileri uzun süreli olduğu için çocukların gelişim ve ergenlik dönemlerinde hem bilişsel hem de fiziksel gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun haricinde duygularını düzenleme ve kontrol altına almanın yanı sıra içe kapanıklık gibi etkileri de görülmektedir.
Duygu düzenleme güçlüğü nedir?
Duygu düzenleme güçlüğü yaşayan çocuklar; duyguları anlamada zorluk çekerler. Yaşadıkları duygunun farkındalığı ve duygularının kontrolleri onlar için karmaşık bir hal almaya başlamaktadır. Çocuklar zaman içerisinde kendilerini sosyal olarak soyutlamaya başlarlar. Arkadaş çevreleri ile görüşmek istemezler veya bir araya geldiklerinde aktif bir katılım sergilemezler. Çocuklar, yaşadıkları bu travmanın sorumlusu olarak kendilerini görürler. Buna bağlı olarak ise çocuk travma neticesinde suçluluk ve utangaçlık hissi yaşamayı sürdürür.
Çocuğun yaşadığı bu travmanın bir diğer sonucu ise beyindeki amigdala aktivitesindeki değişimlerdir. Amigdala aktivitelerindeki değişiklik çocuğun sürekli olarak kendini tehdit altında hissetmesine neden olur. Buna bağlı olarak ise çocuk içe kapanma, yoğun öfke ve saldırganlık eylemleri sergilemeye başlar. Çocuklar travmaya bağlı olarak kendilerini sürekli tehdit altında hissederler ve kötü bir şey olacakmış hissine kapılırlar.
Sürekli tehdit altında hissetmenin sonucu olarak çocuklarda panik atak krizlerinin görülmeleri ve ölüm konusundaki düşünce yoğunluklarında artış gözlemlenir.
Çocukluk travmasının depresyon ve anksiyete etkisi
Çocukluk çağı travmasının bir diğer psikopatolojik etkisi ise depresyon ve anksiyetedir. Duygularını düzenlemede zorluk yaşayan çocuklar bu süreçte profesyonel bir psikolojik destek almazlarsa depresyon ve anksiyete ile karşılaşıyorlar. Depresyonun etkileri ise çocukta veya çocukluk travması yaşamış yetişkin bireylerde değersizlik hissi, güçsüzlük, hissizlik, fizyolojik işlevlerde yavaşlamaya neden olan pek çok fiziksel hastalığı da ortaya koymaktadır.
Çocukluk travması sonrası kendine zarar verme davranışları
Kendine zarar verme davranışı; çocukluk travması yaşayan veya yetişkinlikte çocukluk travması izlerini gözlemleyen bireylerde kasıtlı ve tekrarlayıcı olarak bedenlerine zarar verme eylemi olarak görülür. Kendine zarar verme eylemi genellikle ergen yaş grubunda daha fazla görülmektedir. Bu tür eylemleri sergileyen bireylerin intihar düşüncesine daha meyilli oldukları da gözlemlenmiştir. Ergenlikle kendine zarar verme davranışının daha fazla olması tesadüf değildir; çocukluk travmaları sonrasında çocuğun duygularını düzenlemede başarısız olması ve bununla yıllar boyunca kendi başına mücadele etmesi ergenlik döneminde travmasının altından kalkamamasına ve kendine zarar verme eylemine dönüşmesiyle sonuçlanır. Kendine zarar verme eğilimindeki bireylerin daha çok cinsel istismara maruz kaldıkları da gözlemlerin sonucunda elde edilen bulgular arasında yer almaktadır.
İhmalin çocukluk travmasına etkileri
Ebeveynlerin yaşadıkları evlilikteki problemleri, buna bağlı olarak evdeki çatışma ortamı ve çocuğun bu çatışma ortamına maruz kalması, ailenin yaşadığı maddi sorunlar, ailedeki sağlık sorunları, ebeveynin madde bağımlılığı gibi durumlar çocuk travmasındaki ihmaller kapsamında değerlendirilmektedir. Bunların haricinde çocuğun duygularının önemsenmemesi ve kendisini ifade etmesine imkan tanınmaması da ilerleyen yaşlarda olumsuz etkilerin görülmesine neden olmaktadır. Böyle bir ortamda çocuk ne başkasına, ne de kendisine karşı şefkat duygusuna sahip olabilir. Bu tür ortamda yetişmenin sonucunda çocukluk travmasına sahip olan çocuklar zamanla savunmacı, saldırgan ve kurban rolü gibi tutumlar sergilerler.
Çocukluk travması tedavisi
Çocukluk çağında yaşanan travmaların birey üzerinde oluşturduğu yıkıcı etkiyi ortadan kaldırmak uzun ve meşakkatli bir tedavi sürecidir. Çocuğun sahip olduğu kendini suçlama düşüncesi ve bu düşüncenin beraberinde sahip olduğu diğer duygular üzerinde bir profesyonelin psikolojik destek vermesi gerekir. Psikolojik seanslarda; yaşanılan travmanın kökenine inmek, günlük hayattaki etkilerini tespit etmek ve bu sorunlarla başa nasıl başa çıkılacağına yönelik bir süreç izlenir. Psikolojik seansların ardından birey, çocukluk travmasının getirdiği yıkıcı etkilerle başa çıkmayı öğrenmiş ve hayatına daha sağlam bir psikoloji ile devam eder.
WISC-4 zeka testi sonucunda IQ derecesi, çocukların etiketlenmesini önlemek amacıyla açıkça paylaşılmaz. Test derecelerinin yaş grubunda ne anlama geldiği detaylıca belirtilerek ebeveyne veya veliye rapor halinde hazırlanıp teslim edilir.
Samsun Çocukluk Travması Tedavisi
Samsun Psikolog çocuk ve ergen yaş grubunda veya yetişkinlikte çocukluk çağı travması şikayetiyle kliniğimize başvuran danışanlarımıza hizmet vermekteyiz. Bu doğrultuda, çocuk, ergen veya yetişkin yaş grubunda çocukluk travmasından şikayet eden bireylerin günlük hayatlarındaki olumsuz etkileri ortadan kaldırmalarına ve bu sorunlarını geride bırakabilmelerine yönelik psikolojik seanslar uyguluyoruz.
Siz de psikoterapi hizmeti almak istiyorsanız şimdi Samsun Psikolog Randevu sayfası üzerinden randevu alabilir veya Samsun Psikolog İletişim sayfası üzerinden sorularınızı iletebilirsiniz.
